Kirpi Grubu Kurucuları | Jeff ve Jeffrey Treves Röportajı

0
1087
Jeff Treves ve Jeffrey Treves 2013 senesinde Kirpi müzik grubunu kurdu.

Samimiyetlerini enerjik duruşlarıyla yansıtan Jeff Treves ve Jeffrey Treves 2013 senesinde Kirpi müzik grubunu kurdu. Kirpi müzik grubunun kurucuları insan doğasından ve evrensellikten yola çıkarak kendi sözlerini yazıyorlar.

Kirpi müzik grubu kurucuları Jeff Treves ve Jeffrey Treves ile gerçekleştirilen röportaj bu yazıda.

Kirpi’yi kurmaya nasıl karar verdiniz?

Jeff: 2011 senesinde ‘Körler Köyü’ diye bir grubum vardı. On iki beste yaptık ve Peyote’de sahne aldık ama grup albüm kaydedemeden dağıldı. Son zamanlarında gidişatı hissettiğim için kuzenim Jeffrey’ye yeni bir grup kurma önerisinde bulundum. Birlikte yaptığımız birkaç şarkı vardı zaten, beraber yola çıktık.

Jeff Treves ve Jeffrey Treves, biraz kendinizden söz eder misiniz? Diğer grup üyeleri ile nasıl bir araya geldiniz?

Jeff

Asıl mesleğim çizgi film, animasyon. 2009’dan beri İstanbul’da çalışıyorum ve yıllar içinde mesleğimin iyice ticarileşmesini izledim. Kendi fikirlerinizi üretmeye fırsat bulamadığınızda, severek yaptığınız meslekten de biraz uzaklaşıyorsunuz. Müzikte ise görsel sanatlardan farklı bir geri dönüş var.

Genel olarak performans sanatlarında seyircinin tepkisini işin icrası sırasında, anında alıyorsunuz. Artı, üretim süreci de görsel sanatlara göre daha keyifli ve sosyal. Çizgi film zaten mesleğim olduğu için müziğe ticari kaygılarla bakmadım. Bu da bana, ne istersem onu yapabileceğim yaratıcı bir alan sundu. Diğer grup elemanlarını bulmamız yıllarımızı aldı.

Birçok değerli insanla tanıştık; ancak özünde ticari kaygıları ikinci planda olan ve sektörde çevresi olmayan bir grubun hayaline inanıp, kendini ona adayacak insanlar bulmak çok zor, haliyle. Önce Uğur Erden davulcu olarak gruba eklendi. Uğur’un inanılmaz bir adanmışlığı ve başladığı işi mutlaka bitiren bir kişiliği var. Yıllardır çok uzaktan provalara düzenli olarak gelip gidiyor. Sonunda fark ettik ki, bizi uçuracak çok iyi müzisyenlerden ziyade, Uğur gibi çalışkan ve hırslı insanlar bulmamız lazım. Yoksa bir süre içinde ya yoruluyor ya da sıkılıyorlar.

Albümü kaydettikten sonra da Emre Şen ile tanıştık. Emre de grubun son eksik halkasını oluşturdu diyebiliriz. Hem müzisyenliği, hem çalışkanlığı, hem de muhabbetiyle Kirpi’ye cuk oturdu. Yıllarca değişen elemanlar yüzünden Kirpi kendini bütüncül bir grup olarak hissetmekte zorlanıyordu. Emre gelince o defter de kapanmış oldu.

kaydettikten sonra da Emre Şen ile tanıştık. Emre de grubun son eksik halkasını oluşturdu diyebiliriz. Hem müzisyenliği, hem çalışkanlığı, hem de muhabbetiyle Kirpi’ye cuk oturdu. Yıllarca değişen elemanlar yüzünden Kirpi kendini bütüncül bir grup olarak hissetmekte zorlanıyordu. Emre gelince o defter de kapanmış oldu.

Jeffrey

Yaklaşık 20 senedir aktif olarak müzikle uğraşıyorum. Üniversite yıllarından beri amatör ve profesyonel olarak çeşitli müzik gruplarıyla çalıştım. Uzun yıllar freelance çevirmenlik yaptım ama müzik ile olan bağımı kopartmamak için de bir şekilde çalışmalarıma devam ettim. Jeff Amerika’dayken onunla da internet üzerinden kayıtlar yaparak birbirimize yolluyorduk. Birlikte birkaç parça kaydettik.

Türkiye’ye döndükten sonra da birlikte müzik yapmaya devam ettik ve iki kişilik, ‘umutlu’ bir kemik kadro ile Kirpi’yi kurduk. O günden bu güne birkaç farklı müzisyen ile grubun ruhunu oturtmaya çalıştık, fakat grubun uyumlu olması için, grup üyelerinin müziğe yaklaşımlarından üyeler arasındaki karakter uyumuna kadar birçok hassas dengenin yerine oturması gerekiyor. Bizim için müzik yapılacak olan yerde dostluk ve muhabbetin öncelikli olması, yaptığımız işten keyif alıp, kendimizi müzikle rahatça ifade edebilmemiz adına önemli. Dolayısıyla Kirpi’nin gerçekten oluşması biraz zaman aldı. Bu arayış sürecinde, aramızdaki yerini ilk önce davulda Uğur Erden bilek zoruyla sağlamlaştırdı.

Birlikte geçirdiğimiz uzun yıllardan sonra da nihayet basgitarda Emre Şen ile de bu sürecimizi sonlandırdık. Kendileriyle müzik yapmak da vakit geçirmek de gerçekten çok keyifli. Kirpi’den bahsederken bize her fırsatta yetenekleriyle destek olan ve ses mühendisliğimizi üstlenen, gel-gitli fahri üyemiz, sabit teknik değerimiz Çağlayan Karagözler’i de anmadan geçmek olmaz elbette. Grupça bir şeyler üretmek ve farklı fikirlerle ortak bir ifade yöntemi oluşturmaya çalışmak kişiyi geliştiren bir süreç. Biz de sanırım en samimi şekilde bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

Müzik tarzınızı nasıl tarif edersin?

Jeff: Tarz analizlerinde iyi değilim ama düz rock yapıyoruz dersem en azından hata payını azaltmış olurum. Jeffrey de ben de 90’lar rock müziğinden geliyoruz. Jeffrey’nin metal ve progresif rock’a, akustik gitar müziğine kayan zevkleri de var. Benim de chill out, EDM, jazz ve 60’lar hippi müziğine uzanan bir kulak dolgunluğum var. Emre de biraz bizim gibi sanıyorum; Uğur ise daha çok EDM (elektronik dans müziği) ve nu metal dinleyicisi. Grunge ve alternatif rock temelinde, yukarda saydığım tarzlardan etkilenmiş insanların çıkardığı seslerden oluşuyor Kirpi müziği.

Sözlerin hepsi size mi ait? En büyük ilham kaynağın nedir?

Tüm besteler ve sözler bize ait. Sözlerde ilham kaynağımı insanın doğası, hayatı ve kendini sorgulayış biçimi oluşturuyor. Yaşadıklarımızdan yola çıkıp yazdığımız çoğu sözde bir ortaklık ve evrensellik kendini gösteriyor; biz de bunu fark edip işlemeye çalışıyoruz. Zamansız roman ve şiirlerden çok etkilendiğim için yazdığım sözlerin de her dönem anlaşılabilir olmasını düşlüyorum. Buna bir kural gibi bağlı kalmıyoruz ama tarzımızı biçimlendirdiği kesin.

Öte yandan zıpır bir teatrallik de var bazı parçalarda. O zıpırlık, derin ve sorgulayan düşüncelerin karşısında, kendiyle ve hayatla dalga geçebilen bir denge unsuru oluşturuyor. Yani bir yandan anlamlı bir şeyler söylemeye çalışırken, hayatın saçmalığını ve anlamsızlığını da aklından çıkarmamaya çalışıyor Kirpi. Anlamsızlığı akılda tutmak insana kendini evren karşısında küçük hissettirir. Bu da insanı çok rahatlatan, omuzlarındaki yükü hafifleten bir duygu.

Sahnede yaşadığın en ilginç deneyimini paylaşır mısın?

Artık bir avuç kalan ve giderek külüstürleşen rock mekanlarından birinde konser vermiştik. Doğru düzgün çalışan bir gitar amplisinin bile olmaması bir yana, dokunduğumuz her kablo, ışık vs. yüzümüzde patlıyordu. Topraklamayı geçtim, selobantlarla tutturulmuş çürük bir elektrik altyapısı ve bozuk ekipmanlar arasında konser verdik. O gece oradan bir rock’n roll şehidi çıkmadığına şükrediyoruz.

Konserlerinizi nerden takip edebiliriz?

Instagram ve Facebook sayfalarımız en aktif olduğumuz yerler. Spotify’da da gelecek konserlerimizin takvimini paylaşıyoruz. Şarkılarımızı ise Spotify’da, YouTube’da veya diğer tüm müzik platformlarında bulabilirsiniz.

Bundan sonraki projeleriniz nedir?

Kaydetmekte olduğumuz yeni parçalar var, onlar yakında yayınlanacak. Açık hava konserleri vermek, festival ve üniversitelerde çalmak istiyoruz. Özellikle biraz İstanbul dışına çıkmak istiyoruz. Kirpi, müziğini uzun sürede, nakış gibi işleyerek yapıyor. Kendi seyircisine henüz tam anlamıyla ulaştığını düşünmüyorum.

Mümkün olduğunca gezip kendimizi göstermek ve seyirciye ulaşmak istiyoruz. Zamanımız oldukça yeni klipler çekmeyi planlıyoruz. Film ve animasyon asıl mesleğim olduğu için de bir avantajımız var. Kliplerini kendi çekebilen bir grup Kirpi; müziği etrafında oluşan görsel ve performansa dayalı şovu geliştirmek istiyor.

Endüstriyel gruplar gibi müziği gölgeleyen bir şovdan ziyade, onu parlatan ve destekleyen bir performanstan bahsediyorum. Bunların da hepsi emek, zaman ve imkan işi. Kirpi’nin yaratıcılık ve yapabilirlik konusunda bugüne kadar hiç sıkıntısı olmadı. Sıkıntısını çektiği tek şey yeterli zaman ve imkan…

Kaynak: “İlham kaynağımızı insanın doğası ve hayatı sorgulayış biçimi oluşturuyor”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz
Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.