Ertelemeyi Ertele ve Hemen Başla

Kendini hırpalamak yerine bir plan oluştur ve onu takip et. Erteleme!

Yarın da yapabileceğin bir şeyi neden bugün yapasın ki? Eğer bu düşünce tarzı hayat felsefenizi çarpıştırıyorsa bir “erteleyen” olmanız muhtemel. Ertelemek kısa vadede kimi zaman memnuniyet verse kimi zaman tatmin olmak için bir araç olabilse de uzun vadede ne kariyerinize ne de hayatınıza herhangi bir katkı sağlamayacaktır. Aslına bakılırsa bu durum stres seviyenizde giderek artan bir yükselişe neden olurken performansınızı da düşürecek ve gelişiminizi negatif yönde etkileyecektir.

Ertelemeyi bırakmak da diğer şeyler gibi mümkündür. Bir “erteleyen” olmayı bırakmanız için size yardımcı olacağına kuşku duymadığım kısayol ve yöntemlerden oluşan 5 ipucunu sıralıyorum:

Hedefler Belirlemek.

Kendinize düzenli olarak hedefler belirliyor ve ardından belirlediğiniz hedefleri ziyaret edercesine yeniden hatırlıyor musunuz? Cevabınız eğer hayır ise bir “erteleyen” olmanızın altında yatan nedenlerden birini bulduk demektir.

Çoğu zaman ertelemek hangi yönde adım atılacağını bilmemekten kaynaklanmaktadır. Hangi yönde adım atılacağını bilmemenin nedeni spesifik olarak belirlenmemiş hedefler olabilmektedir. Kendinize spesifik hedefler belirlemek yalnızca motivasyon kaynağı bulmanızı sağlamayacak aynı zamanda kendinize belirlediğiniz hedef veya hedefler doğrultusunda yapılacak belirli şeyleri keşfetmenizi sağlayacaktır. Bu sayede hedeflerinizi basamaklara ayırabilecek ve başarmak için gerekenleri keşfedebileceksiniz.

Hedefler belirlemek ertelemekten proaktif biçimde uzak durmanızı sağlayacak muhteşem bir yoldur.

Ne Kazanabileceğini Düşünmek.

Neden artık bir “erteleyen” olmak istemediğiniz üzerine düşünmek motivasyonunuz için eşsiz bir kaynak olabilir. Öncelikle hayatınızda ve kariyerinizde ertelemenin sizi ne kadar geriye attığını veya nelerden alıkoyduğunu düşünün.

Büyük ihtimalle bir projenizi veya işinizi son ana bıraktığınızda sizi kötü bir moda sokmaya neden olacak uykusuz kaldığınız uzun süreleri ve buna bağlı olarak stres seviyenizin aniden yükseldiğini fark etmişsinizdir. Bunların hiçbirisi sizi iyi hissettirmeyecektir. Bu durum üzerinden devam edersek; bir “erteleyen” olarak hareket etmediğinizi düşünün, neler değişirdi? Örneğin; daha fazla uyuyabilirdiniz, daha geniş düşünebilir ve muhtemelen yaptığınızın daha canlı ve etkileyici olmasınız sağlardınız. Ciddi bir kazanç!

Rutin Kurmak.

Bir rutin eksikliği “erteleyen” olmanızı ve kolaya kaçıp tembelliğe yönelmenizi teşvik edecektir. Yapacaklarınız ve uygulayacaklarınızla bir rutin programlamanız bir tür disiplinle hareket etmenizi ve ne yaparsanız daha etkili yapmanızı sağlayacaktır.

Örneğin, başarılarıyla listelerin başını dolduran birçok insanın erken kalkmak gibi bir rutini vardır. Bu henüz sabahın ilk saatlerinde yapmayı düşündüklerini ve e-mail hesaplarını kontrol etmelerini sağlayarak ilerleyen saatlerde işlerine yoğunlaşmalarını kolaylaştırmaktadır.

Bir rutin belirlemeyi tavsiye etsem de kesin sınırlar çizmeniz gerektiğini söylemiyorum. Aksine bunu yapmayın çünkü bir rutin belirlemenin en güzel yanı onu altyapısını geliştireceğiniz biçimde değişime açık olarak belirlemenizdir.

Hoşunuza Gitmeyeni En Erken Yapın.

Sizi bir “erteleyen” gibi hareket etmeye teşvik eden ne kadar hoşunuza gitmeyen bir işiniz varsa onları önce yapmaya başlayın.

Bunu tavsiye etmemin birkaç nedeni bulunuyor. Öncelikle sabahları genelde daha enerjik olmanız sayesinde mental olarak sizi yıpratabilecek işlere ve meydan okumalara karşı daha hazırlıklı olursunuz. Bunun yanı sıra sabahın henüz erken saatlerindeyken daha az email, istek ve beklenmeyen şeyle karşılaşacağınızdan çalışmanızın kesintiye uğraması zorlaşacaktır.

Geniş çaplı bir göreviniz var ise bunu sabahın erken saatlerini belirleyerek programlayın. Bu sayede daha enerjik, inançlı ve hazırlıklı hareket edebilirsiniz.

Sadece Yapın.

Just do it. Ertelemek çoğu zaman şüphe etmeyi ve belirsizliği kendine kural edinir. Sizin için de bu durum söz konusuysa “beş saniye kuralı” ile başlayabilirsiniz.

Oldukça basit. Bir hedefiniz veya dönüm noktanız olabilecek bir şey için harekete geçme eğiliminiz varsa beklemeksizin, beş saniye içindeymiş gibi, acil biçimde başlayın. Aksi takdirde beyniniz sizi mazeretler bulmaya ve ertelemeye doğru yönlendirecektir. “Sadece yap” yaklaşımını benimsemeniz yapmanız gerekenleri en az şüphe ve korkuyla yapabilmenizi sağlamasının yanı sıra düşünerek aşırıya kaçmanızı engelleyecektir. Kimi zaman hemen başlamak ihtiyaç duyduğunuz tüm gücü bulmanızı sağlayacaktır.

Bu yaklaşımla geçirdiğiniz birkaç saniye “erteleyen” olarak geçirdiğiniz saatlerden çok daha değerlidir.

Kendinizi Teşvik Edin.

Hepimiz kendimizi teşvik edecek şeylere ihtiyaç duyarız. Kimi zaman yapmamız gerekenleri yerine getirmek için için en iyi yol bizi teşvik edecek şeyi bulmaktır. Mesela kendinize yapmanız gereken neyse onu yapmak istediğinizi ama bir “erteleyen” olmanın buna engel olduğunu söyleyin.

Yaklaşım tarzınızı değiştirerek, ertelemek yerine yapmanız gerekeni yapmak konusunda teşvik olmanızı sağlayacak biçimde, görevinizi bir gün önce tamamlamanız halinde kendinizi masajla ödüllendirendireceğiniz bir teşvik yaratın. Bunun gibi motive olmanızı sağlayacak bir teşvik yaratmanız hedefinize ulaştığınızda haz almanızı ve bir “erteleyen” olarak davranmadığınızda ne kadar iyi şeylerle karşılaşacağınızı görmenizi sağlayacaktır. Böylelikle kendinizi mental olarak engellememiş, üretkenliğinizi geliştirmenizi sağlayacak baş unsuru bulmuş ve başarıyı getirecek nöral bağları kurmuş olursunuz.

Kendinize bir “erteleyen” mi olduğunuzu ve böyleyse nasıl düzeltebileceğinizi sorun.